Müşterinin Görünümü, Doğru Yüz ve Cilt Alt Tonu Değerlendirme

   Mikropigment uzmanı geniş ve güzel bir bakış açısına sahip olmalı. Uzman müşterinin verilerini bir dizi kritere göre belirlemeli ve bunlardan yola çıkarak doğru pigment seçimi yapmalı, nasıl ve ne kadar doğal görüneceğini tahmin etmelidir. Objektif değerlendirme çok önemlidir. İstenmeyen gölgeler, net gözükmeyen çizgiler ve hatta yara izleri gibi hataları önlemeye yardımcı olur. Bu nedenle, işin başında müşterinin görünümünü birkaç noktada tahmin etmek gerekir;


* Cilt tonu,
* Cilt tipi,
* Derinin hasasiyeti,
* Yüz şekli ve özellikleri,
* Yüz mimikleri ve ifadesi,
* Bir bütün olarak görüntü (stil, makyaj, kıyafet),


Cilt Tonunun Belirlenmesi
   Bir kalıcı makyaj uzmanının dikkat etmesi gereken ilk şey, müşterinin cilt tonudur. Çalışmada hangi pigmentin kullanılacağına ve rengin sonunda istenmeyen bir kırmızı, mavi veya pembe bir renk tonuna dönmemesi doğru renk seçimine bağlıdır.

   Cildin rengini etkileyen ilk faktör melanindir. Cildin sarı tonu konsantrasyonuna bağlıdır. İkinci faktör dolaşım sistemidir. Damarlar cilt yüzeyine yakın ise derin yeşil, gri, mavi ve pembe bir renk alır.

   Tüm cilt tonlarını sıcak ve soğuk olarak bölebilirsiniz. Bu sınıflandırma basit bir yöntemdir ancak pigment seçimide uzmana yardımcı olur. Dekoratif makyajda soğuk tonlardaki kozmetiklerin cildin soğuk tonuna, sıcak olanların ise sıcak cilde uyacak şekilde seçilmesine alışkınız. Ancak kalıcı makyajda her şey tam tersidir. Cildin soğuk tonuna uygulanan soğuk pigment eninde sonunda maviye, sıcak ten tonundaki sıcak renk kırmızıya dönecektir.

   Deneyimli uzmanlar pigmenti karıştırarak, soğuk cildde çalışırken istenen sıcak tonu elde eder ve aynı şekilde sıcak tonda da çalışırken soğuk tonu elde edilebilir.

   Boya "gözle" karışmaz, belirli bir şemaya göre matematiksel hassasiyetle ölçülür. Doğru oranları kullanmak için uzmanın cilt tonunu ve melanin konsantrasyonunu belirlemesi gerekir. Bu, cildin ultraviyole ışınlarına nasıl tepki verdiğine ilişkin verilere dayanmaktadır.


Cilt Tipi

   Cilt tipi kalıcı makyajın nihai sonucunu ve süresini etkiler. Yağlı cilt gözeneklidir, genellikle kalındır. Bu nedenle derin bir pigment enjeksiyonu gerektirir. Uzmanın genellikle bu tür ciltler üzerinde çalışırken kıl atışı tekniğinden kaçınmalı çünkü boyayı korumak zordur ve çizgiler net olmayabilir. Bu durumda, maksimum doğal etkiyi elde etmek için gölgeleme tekniğini kullanabilirsiniz.

   Neredeyse görünmez gözeneklere sahip, ince kuru cilt ise tam aksine pigmenti çok hızlı tutar. Bu tür bir cilt ile çalışırken çok derinlere gitmeyerek, çok ince kıl vuruşu ve gölgeleme tekniklerinin kullanılması tavsiye edilir. Aksi takdirde pigment çok uzun sürede kaybolur veya geride yara izleri bırakır.

   Yaşlanan cilt genellikle kuru fakat kalın cilde sahiptir. Yumuşak ten sahiplerine her teknik uygulanabilir. Bununla birlikte, kalın cilde sahip kadınlar için, genellikle yumuşak gölgeleme gibi daha “yüzeysel” kalıcı makyaj yapılması önerilir.

 

Keloid Oluşturma Eğilimi

   Keloid, fibroblastların arızalanması nedeniyle bağ dokusunun çoğalmasıdır. Deri yüzeyinin üzerinde çıkıntı yapan, pembe renge sahip ve yaranın ana hatlarını tekrarlayan bir oluşum gibi görünüyor. Bu tür izlerin ortaya çıkma eğilimi kalıtsaldır. Çoğunlukla 18-25 yaş arası insanlar risk bölgesindedir.

   Keloid skar, kalıcı makyaj dahil ciltte herhangi bir hasarla oluşabilir. Uzman çalışmaya başlamadan önce müşteriye keloid eğilimini sormalı ve mümkünse yüzünde veya vücudunda var olan izleri incelemelidir.

  

2021 © Tüm hakları Sevgi Önel tarafından saklıdır. İzin alınmaksızın hiçbir içerik ve görsel kullanılamaz.